
2010 DILEKLERI
Her sene, her yilbasi yeni bir yila girmenin heyecani sarar dort bir yanimi (heheh). Oyle veya boyle hicbir sey de bu heyecanimi yok edemez, izin de vermem. Zaten o heyecani da kaybedersem s.ctim (sansur uyguladim evet). 2010 dileklerimi ileri ki gunler de yazacagim zaten, simdi useniyorum 🙂
2009’UN GUZELLIKLERI
2009 fena gecmedi. Yeni bir dost edinmedim ama olanlar da yitip gitmedi. Is anlaminda keyifli seyler yaptim, keyifli roportajlar, keyifli yazilar… Izlemek istedigim guzel konserler izledim, Linkin Park mesela. Hos eskisi kadar konsere gitmiyorum am arada secerek gittiklerim muthisti. Eskiden hicbir konseri, partiyi kacirmazdim ama simdi izledigim bir seyi (eger muthis degilse) bir daha izlemesem de olur seklinde bakiyorum mevzuya. Guzel albumler dinledim (ki daha once yazmistim), keyifli gunler gecirdim…
2009’UN BOKLUKLARI
“Yapiciiiim!” dedigim bircok seyi yapmadim, yapamadim. Aslinda yapabilirdim ama bahaneler iste… Tipki “pazartesi rejime baslayacagim!” diyip, bu baslangici bir sonraki pazartesiye ertelemek gibi ben de 2010’a erteledim ister istemez ama bu sefer bu konuda kararliyim (hi?), yani yeni yil hedeflerimi gerceklestirecegim, en azindan daha cok caba sarfedecegim.
Neden bilmiyorum ama 2010’un gercekten de guzel bir yil olacagina inaniyorum, hem de herkes icin. Sanirim pazartesi gunleri hicbir seye baslanmamali. Ayni sekilde yani yilda da baslanmamli. Ne bileyim “3 ocak itibariyle!” filan demeliyiz belki 🙂
Oyle bir ruh filan yok. Yaratmaya calistim bu konuda cabaladim ama yok (en azindan henuz). Ayin 13’u olduysa ve ben hala agacimi alamadiysam (ki dusundum de gectigimiz bir kac senede de agac yoktu, ondan tatminkar gecmedi seneler), hala yilbasi aksami ne yapacagimi bilmiyorsam (daha dogrusu alternatifler arasinda karar verilmediyse) ve etrafimdaki kimse “oley 2010” demiyorsa bu ruh yok demektir. Hadi “yok” kelimesi agir oldu, ama en azindan can cekisiyor demektir… Ama olsun ayin 13’u diye hayiflaniyorum ama en azindan hala 13’u, 30’u da olabilirdi…
Iki gun once Istiklal Caddesi’nde yuruyordum, bircok mekan, magaza suslenmis boyle icimi bir sicaklik sardi, bir mutlu oldum… Ardindan o guzelim isiklarin altinda oturan ve dilenen insanlari gordum. Usuduklerini, agladiklarini… Pardon da nasil o mutlulugu daimi kilabilir insan? Gercekten de zor meziyet…
Iki gun once Istiklal Caddesi’nde yuruyordum, bircok mekan, magaza suslenmis boyle icimi bir sicaklik sardi, bir mutlu oldum… Ardindan o guzelim isiklarin altinda oturan ve dilenen insanlari gordum. Usuduklerini, agladiklarini… Pardon da nasil o mutlulugu daimi kilabilir insan? Gercekten de zor meziyet…
Not: Agaci buldum. Sadece delilik ettim almadim ama alacagim en kisa zamanda, benim hatamdi. Simdiden “Yasasin yeni yil!” Ve yasasin yilbasi aksamlari! Bir de su yukarida fotografini koydugum ev gibi bir evde olmak vardi….