
Helsinki’den Sonra…
Benim en en en ve de en cok gormek istedigim yer Finlandiya/Helsinki’ydi. Nitekim sansima ilk yurtdisina cikisim orasi ile gerceklesti. Benden baska Helsinki’ye giden ve seven bir tek Murat’i gordum baska da kimseyi gormedim. Oslo da bir nevi Helsinki kafasinda ama daha canlisi ve daha hayat dolusu. Bir kere inanilmaz temiz ve duzenli. Ilk gittigimiz gun Aker Brygge adini tasiyan liman bolgesine gittik. Sahane baliklar yedik ki somon yemekten olebilirdik artik! 🙂 Aker Brygge‘ye sonraki gunlerde de sik sik gittik. Bir diger bayildigim bolge Grunerlokka oldu. Murat’in dedigine gore New York East Village’e benziyormus. Minik magazalar, cesit cesit kafeler vs… Bir diger hareketli mekan ise Karl Johans Gate adini tasiyan yer. Yine bir suru kafeler olan bu yer de epey eglenceliydi ama benim favorim kesinlikle Grunerlokka! Bir yaniniz son derece guzel cafe’ler ile susluyken diger yaninizda cimenlerde yatanlar ve siril siril akan su… Nasil huzurlu anlatamam valla…

Kisa Kisa
- Havanin gece 24:00’da kararmasi ve tekrar 03:00 sularinda aydinlanmasi bunyemizi epey bir sarsti.
- Ilk 1 hafta gece 23:00 gibi yemek yedik hep, fenalastik resmen. Cunku anlamiyor insan vaktin nasil gectigini “ah aciktim” diyorsunuz bir de bakiyorsunuz saat 21:30…
- Her nereye giderseniz gidin yemek servisi cok yavas, inanilmaz yavas.
- Hani bizde 2 – 3 tande 7Eleven var ya, orasi dolu ve ayni sekilde Deli de Luca isimli bir zincirleri daha var. Gece yarilari her turlu imdadimiza yetisti sag olsun.
- Saat 23:00’ten sonra hicbir yerde yemek servisi yok.
- Inanilmaz pahali bir sehir!!! Taksim Meydan’dan Harbiye’ye kadar bir mesafe dusunun 160 KR yani 40 TL taksi parasi veriyorsunuz. Eger 6 kisiyseniz bu bir anda 550 KR yani 112,5 TL yapiyor. Yemekler de ayni sekilde…
- Buna karsin sosyal guvenceleri inanilmaz. Bu ayri bir yazi konusu…
Almanya – 1. oldu
Turkiye – 2. oldu
Gurcistan – 9. oldu
Ukrayna – 10. oldu
Hirvatistan – yari finali bile gecemedi!
Kisa Kisa…
- Alexander Rybak ile onu sevenler adina fotograf cektirdim. Bence cok komik bir tip… Her rehearsal’da onun sarkisini dinlemek zorunda kaldim zaten sevmezdim artik nefret ediyorum! 🙂
- Madcon’dakiler super tatli, buraya geldiklerinde Turkce ogrenmisler biraz ama ne Turkce! Bize anlatiyorlar “Simdi bir kadina yazdigin zaman Turkce olarak ‘S.ktir git!’ diyorsun dimi?” diye hahaha 🙂 Bir de (isimlerini de bilmiyorum ne ayip) bir tanesi digerini yanimiza cagiriyordu “.mina koduum gel buraya!” diye… Iste o an tum Turkler gulmekten olduk…
- Eurovision sonrasi afterparty gorulmeye degerdi. Ama sadece icki icmiyorsaniz gorulmeye degerdi cunku herkes gulunesi derecede sarhostu!
- Gurcistan’in Opera House’da gerceklestirdigi parti tum partileri ezdi gecti. Inanilmaz guzel bir mekanda inanilmaz guzel bir partiydi.
- Herkes Lena birinci olunca sasirdi ama bence gayet asikardi. Hatta ben de sasiranlara sasirdim.
- Sofia (Gurcistan) ve Alyhosha (Ukrayna) Eurovision’in inanilmaz sesleriydi, bir dinleyin derim.
- Basta Murat ve Burak.
- Ardindan sahane eglenceli ekibimiz Elif, Zeynep, Gamze, Taner ve Firat. Bir sekilde uzakta olsalar da yanimizda olan Gokce, Papatya, Alper, Gulseren ve Dogan.
- Redha Benteifour (mukemmel insan!), Francesca, ChouChou, Jerome, Sofia ve Tamuna.
- Host’larimiz Valentina ve Nur.
biliyor musunuz n'oldu-(nerden bileceksin benimki de soru mu-peh)bir saaat uğraşarak blogunuzu ve yazılarınızı ne kadar çok sevdiğimi anlatan,sizi heyecanla takip ettiğimi söyleyen bir yorum yazdım sonraa..saçma sapan bir hatam yüzünden silindi!neyse hayalimin mesleğini belirlememde çok yardımcı oldunuz-çok teşekkür ederim!(aslında bunun farkında bile değilsiniz-bakın farkında olmadan bile iyilik yapıyorsunuz!)bir de unutmadan söyleyeyim-umarım sizi yine bir dergide yazarken görürüz!
sevgiler!
(ve bir de bunu bile yüz kere edit ettim aman neyse artık böyle kalıversin)
LikeLike
yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. kalbinizin parıltısı yazılarınızdan bize geçiyor. hiç değişmeyin, olur mu?
LikeLike
Tesekkurler arkadaslar 😉
LikeLike