
CABARET FLAMENKA
Arkadasimiz Redha’nin koreografisini yaptigi ‘Cabaret Flamenka’ 3 Ekim itibariyle Paris’te oynanmaya baslayacak dun aksam onun ana temasini olusturdugu bir kokteyle katildik. Oldukca enteresan tablolarin da sergilendigi bir kokteyldi. Ancak katilan insanlar pek komikti hani Istanbul’un “cemiyet insanlari” var ya iste o sekildi pek guldum insanlari seyrederken ama yine de cok keyifli vakit gecirdik… Sagda oradaki tablolardan bir tanesi…
SONUNDA LOUVRE…
Onceki 2 gelisimde de cok gitmek istedim Louvre’a ama bir turlu firsat olmadi neyse ki bu sefer gorebildim. Yani gorebildim derken, neredeyse 4 saatimizi gecirdik ama belki (gercekten belki) 5’te 2’sini gorebildik… Cok muazzam bir muze. Ozellikle Mezopotamya ve Misir’la ilgili bolumlere bayildim. Napolyon’un yasadigi kisimlari gorduk pek hostu ama ic karartici mobilyalar tabii… “Apollo Gallery” favorilerimden biriydi diyebilirim. Cok acayip cok ne dev bir yer orasi yaaaa… Iste ben ve turist fotom 😉
MONA’CIM LISA’CIM
Belli bir noktadan sonra her yerde Mona Lisa’nin yerini gosteren isaretler basliyor. Nitekim gormeden olmazdi ve Murat’la beraber o yone dogru ilerlemeye basladik. Gittigimiz yonun gittikce kalabaliklasmasindan anlasiliyordu zaten yaklastigimiz ve ta ta ta taaam Mona Lisa! Tanrim butun tablolar duvarlarda asiliyken Mona’cim Lisa’cim cam bir bolmenin icinde ve 2 metreye yakin bir mesafeden bakabiliyorsunuz. Dunyanin her yerinden gelen dallama turistler de flasla fotografini cekiyorlar dev bir “flassiz cekelim” ibaresinin dibinde… Size o heyecanli kalabaligin fotografini da cektim… Ama Louvre ziyareti bana yetmedi, imkan bulursam bir kere daha gidecegim…
BU ARADA
Biliyor musunuz bizim geldigimiz gun Paris’te tum magazalarda indirim basladi. Hem de boyle ucuk kacik %50’lerden %80’lere, halkim deli gibi alisveriste benim de nasil canim cekiyor anlatamam ama magazalar o kadar kalabalik ki insanin iceriye girersi gelmiyor… Zaten cok sicak dimi? Agustos’a kadar surecekmis valla yolunuz duserse bos bir valizle gelin, alisveris yapin 🙂
SON OLARAK
Size ev probleminden bahsetmistim ya, orada bir detayi atladim o da su ki gecici olarak gectigimiz evde bizi cok seker bir surpriz bekliyordu, sevgili Clement (emlakcimiz diyebilirim) dustugumuz duruma uzulmus bize sekerlik yapmis. “Hosgeldin” yazisina koptum tabii ama cok seker yine de…