
SAAT 10:52
Evet saat 10:52’de “Les Catacombes de Paris”nin onundeydik. Ancak olusan siranin sonuna gitmek gerekiyordu ki gercekten de git git bitmedi… Gormeyi cok ama cok istemekle beraber vazgecmeye de her an hazirdim ama inat ettik ve bekledik. Tam tamina 1,5 saatin ardindan icerideydik…
CILGINLIK!
Oncelikle 130 basamagi inmeniz gerekiyor ki zamaninda salginda olen milyonlarca insanin gomuldugu yeri gorebilesiniz. Indikten sonra da is bitmiyor, uzunca bir muddet los ve tavani alcak daracik koridorlarda yuruyorsunuz ve ta-ta-ta taaam karsinizda “Bunlari boyle dizmek de ayri bir delilik” dedirten sayisiz kafatasi ve vucut kemiklerinden olusan yiginlar… Hem icerisi soguk oldugundan (14 derece) hem de manzaradan bir urperiyorsunuz ister istemez. Yani klostrofobiniz varsa girmenizin imkani olmayan bir yer. Yurunen yerler disinda da kapatilmis (kim bilir iceride neler var?) bir suru bolme vardi. Sonlara dogru tavandan sular damlamaya baslamisti dedim icimden “tamam burasi cokuyor!” neyse ki oyle bir sey olmadi ve kendimizi 83 basamak cikarak disariya attik… Toplamda iceride 2 km yurumus olduk ve “vay be…” diyerek oksijen ile bulustuk… Cidden manyaklik yaptiklari is… Uzun kemikler sanki tahtaymiscasina dizilmis ve bir yandan da kafataslari belli bir duzen icerisinde o kemiklere ilistirilmis… 1700’lerin sonlarindan gunumuze… Diyorum ya, cilginlik!