Hayat enteresan gerçekten de. Yıl içinde en sevdiğim iki gün yılbaşı ve doğum günümdür derim hep. Yeni yıla güzel girdim. Yeni yaşa da güzel girdim aslında. Ama işte büyüdükçe canlar sıkılıyor. Sıkılıyor çünkü yaşlar büyüyor, sağlıklar bozuluyor, can sıkıcı olaylar oluyor. Özetle güldüm, eğlendim ama kafamın bir tarafından hep Çağlanım Tekilim vardı. Hayat işte… Kabullenişler ve bir şekilde ilerleyişler…
31 yaşımı çok “hadi” şeklinde geçirdim. Hadi yapalım, hadi yapayım, hadi gidelim, hadi başlayalım, hadi duralım, hadi koş! Çoğunu da gerçekleştirdim, verimli bir yaştı. Kendimle ilgili çok fazla şey değişti ama hayatla ilgili pek de bir şey değişmedi. 31 yaşımda “başıma şunlar şunlar geldi çok kötüydü” diyeceğim hiçbir şey yok. Başıma ne geldiyse iyiydi, öyle de nevi şahsına münhasır bir yaştı. Sevdim ben bu yaşı, güzel hatırlayacağım. Canım 31 yaş, muck. 32’de hayatta değişir belki.
Doğum Günü…
Tam doğum günüm öncesinde kızlarla beraber Sapanca’ya gittik. Airbnb review’unda ev sahibi şeker diye güzel şeyler yazdım ama aslında “eh”ti. Ne bekliyordum acaba? Belki daha iyi bir banyo & mutfak olabilirdi… Ama sonuçta yerleşmiyoruz ya 🙂 24 saat yanan (thanks to Dönis ve Rü) şömine, hep beraber sığacak sayıda koltuk ve yatak yetti bize. Can sıkıcı haberi orada aldım ama “hayat bir şekilde devam ediyor” diyecek kadar da can sıkıcı haberlere bağışıklığım var… Bol bol ağladım ama bol bol da güldüm. Oksijen çok güzel bir şey ve İstanbul’dan 2 saat uzaklığa gitmiş olsak bile uzaklaşmak…
Onun dışında tam gününde bir şey yapmayacaktım ama sonra kızlar “olur mu öyle şey” dedi. Cidden olmaz öyle şey diye düşündüm ben de ve geçen seneki gibi biz bize buluştuk. Tek eksiğimiz Dönis’ti, onun dışında kadro tıpatıp aynıydı. Gece; Çiçeks, Kerims ve Mededi’den sonra kalan 6 kişi (Lil, Sipahi, Rü, Muraz, Şafak & ben) ile evde bol kahkaha, bol müzik, 4 büyük boy pizza, 10 kahve, 2 bira ve litrelerce su şeklinde son buldu. En son herkes uyuduktan sonra Muraz’la ex-Bronx günlerini yad ediyorduk ki ben de knock-out oldum. Yayında ve yapımda emeği geçen herkese çok ama çok teşekkür ediyorum. Yaşasın büyümek, yaşamasın yaşlanmak 🙂
Bir klasik olarak EN’ler…
En ilk kutlayan 3’lü: Müjde, Nil, Dönis
En teşekkürler: Mededi, Dönis, Sipahi, Rü, Çiçeks, Lil
En kahkaha attıran: Muraz
En “İyi ki var”lar: Happy-team
En “Haydi gel içelim”: Rakı
En “N’olur içmeyelim”: Bu sene yok! Resmenbüyüdüm.
En iyi ki beni yapmışlar: Tabii ki Meral & Turgay!
En doğum günü kızı: Tabii ki ben!